Türk milliyetçilerinin ömrü, esir Türklerin esaretten kurtulması kavgasıyla geçti. 1992’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Kazakistan kısmen de olsa bağımsızlıklarını kazandılar. Fakat Çin sınırları içinde kalan ve çoğunluğu Uygur Türklerinden oluşan Doğu Türkistan Türklerinin ise esareti devam ediyor. Çinlilerin yıllardır sistematik soykırımına uğrayan Doğu Türkistan Türkleri, direnmeye ve bağımsızlık mücadelesi vermeye devam ediyorlar.
Uygur Trükleri’nin kanaat önderlerinden Abdulkadir Yapçan, 1990’da Kaşgar’ın Barın ilçesinde Çinli işgalcilerin insanlık dışı baskılarına karşı başlatılan “Barın İsyanı”na katıldığı için üç yıl Çin zindanlarında işkence görmüştür. Yapçan cezaevinden çıktıktan sonra meşakkatli bir yolculuğun ardından 2001 yılında Türkiye’ye sığınmıştır. Yapçan’ın Çin zulmüne karşı mücadelesi, Türkiye’ye geldikten sonra da devam etmiştir.
Çin, bu faaliyetlerinden dolayı Yapçan hakkında “terörist” iftirası ile “kırmızı bülten” çıkartarak Türkiye’den iadesini istemiştir. AKP hükümeti, 2003 yılında, Çin’i memnun etmek için Yapçan’ı gözaltına almış, fakat kamuoyu baskısı sonucunda bırakmak zorunda kalmıştır. 2008 yılında daYapçan’ı, Pekin Olimpiyatları öncesinden bitimine kadar üç aylığına Yozgat’a “sürgün”e göndermiştir. Tüm bu baskı ve yıldırmalara rağmen Yapçan, Doğu Türkistan davasını televizyonlarda, gazetelerde ve konferanslarda anlatmaya devam etmiştir. Maalesef AKP hükümeti, hem program yaptığı televizyonu kapatmış, hem de Ağustos 2016’da gözaltına almıştır.
Kısacası, Uygur Türklerinin kanaat önderlerinden ve mücadele adamlarından Abdulkadir Yapçan, 15 yıldır Türk vatandaşlığına kabul edilmeden, hem baskı görüyor, hem de mülteci statüsünde yaşıyor. Bu arada AKP hükümetinin “Şanghay İşbirliği Örgütü” ile işbirliğine hazırlandığı bugünlerde Çin, Yapçan hakkındaki “kırmızı bülten” talebini yenilemiş ve halen gözaltında bulunan Yapçan’ın iadesini istemiştir.
Bütün dünya Türklüğü Abdulkadir Yapçan için Türkiye’yi ayağa kaldırmaya çalışırken, bu konu Türkiye kamuoyundan gizlenmektedir. Eğer bu konu millete anlatılmaz ve gerekli tepki gösterilmezse, hükümet Abdulkadir Yapçan’ı sessiz sedasız Çin’e iade edecektir. Şimdi milli hassasiyeti olan bütün milletvekilleri, sivil toplum kuruluşları, basın ve yayın organları ile vatandaşlarımıza düşen görev, Abdulkadir Yapçan’a sahip çıkarak Çin’e iadesini engellemektir. Yoksa bu ayıbın utancından bu dünyada, vebalinden ise öbür dünyada kurtulamayız.
Kaynak: Tekirdağ Yeni Haber Gazetesi
Leave a Comment