Rabia Kadir : Çin sefaretlerinde onların Cumhuriyet bayramını kutlayan yabancı arkadaşlara İki çift laf

Bu günlerde Dünyanın her bir yanındaki Çin konsoloslukları kendilerinin 70 yıllık Cumhuriyet bayramını büyük törenlerle kutlanmaktadır ve bu törenlerde özellikle kendilerinin ekonomi askeri ve siyasi güçlerini göstermeye çalışıyorlar.
Evet, Çin askeri bakımından güçlendi ve zaten buna güvenerek 21 yüzyılda insanlığın tekrarlamamak üzere dersini aldığı Nazi kampları Doğu Türkistan zeminlerinde Yani sözde XİNJİANG Uygur Özerk bölgesinde kurdu ve 3milyon ile ile 5milyon arasındaki Uygur kazak Kırgız gibi masum yerel halkları bu kamplara hapis etti. ve bu Nazi kampları kurarken uluslararası yasalara veya uluslararası sözleşmelere zerre kadar itibar etmedi, Zira dünyadaki hiçbir kuvvetin ona kolay kolay dur diyemeyeceği ne Güvendi.
Evet, Çin ekonomi bakımından da ilerledi ve zaten bu yüzden Doğu Türkistan’daki Müslümanların dinlerini yasakladığı ve Mukaddes kitabı Kuranı Kerim ve seccade lerini yakıp camilerine yıktığı halde bile diğer Müslüman ülkelerle olan arkadaşlığını koruyabildi. Pakistan Cumhurbaşkanı İmran han gibi insani haklara önem veren kişilikleri bile “Ben Uygur meselelerini pek bilmiyorum” dedirte bildi. Malezya cumhurbaşkanı Mahatır gibi adaletsever müslüman devlet başkanlarını Çin güçlü olduğu için sesimizi çıkartamıyoruz diye kendi zayıflığını bildirmek zorunda bıraktı. Hatta uluslararası İslam Birliği bile Doğu Türkistan’daki Nazi kamplarda sessizce yürütülen bu soykırımı yüzsüzce akladı. Zalime değilde mazluma yardım etmek İslam dininin öne çıkan prensiplerinden di. Görülen şu ki Çin Doğu Türkistan konusunda ekonomisine dayanarak bütün İslam Devletlerini dinden çıkarttı.
Evet, günümüzde Çin teknoloji bakımından da güçlü. Ve zaten bu yüzden Çin Doğu Türkistan’daki Uygurların beşikteki bebekten ta yatalak ihtiyarlara kadar hareketlerinin A dan Z sine kadar kontrol alabildi. Çin Gerçe İlk başlarda mevcut nazik kamplarını inkar etmiş olsa bile sonra kabul etmek zorunda kalsa bile 3 yıldan beri teknolojisine dayanarak bu kampların içindeki tutuklu sayılarını ve tutuklulara yapılan işkenceleri artı bütün bunların sonuçlarını ve cümleden ölüm kalım sayısını gizli tutabildi.
Çin siyasi ekonomik ve askeri gücüne dayanarak dünyadaki bir milletin tamamını hapis etmenin Teknik olarak mümkün olduğunu kanıtladı. Bu mucizesini de terörü önlemek ve mesleki okulları adlarını vererek süsledi ve hatta dünyanın bunu örnek almasını önerdi. Bence Çin bu noktada dünya halkının akli dengesine hakaret etti.
Benim bu saydıklarım sadece Çin’in Doğu Türkistan’daki nazik kamplar doğrultusundaki güçleri. Eğer bu gücün uluslararası meselelerinde ki ve Güney Çin Denizi meselesi ve uluslararası ticaret konusunda ki etkisini hatırlayacak olursak daha da fazla mucizeleri görmemiz mümkün. Bence Çin’in Doğu Türkistan’daki Nazi kamp mucizesinin kendisi demokrasi yoluyla şekillenmeyen siyasi güçtür, piyasadaki adaletsiz bir ticari güçtür, adaletsiz bir askeri gücün yükselişinin dünyaya nasıl belalar açabileceğini kanıtlandı. Bu Bela Bugün onun Batı kapısında meydana geldiyse yarın öbür gün bu Bela’nın sınırı ve hatta denizi aşacağını bilemeyenler ve hatta Bundan ötürü onun hayranı olan veya ona teslim olanlara ve Çin’in Cumhuriyet Bayramını konsolosluklarında kutlayan her saha insanlarına şunu demek istiyorum:
sizin tebriklediğiniz o güç 4 Haziran 1989’da Pekin TIAN AN MEN katliamını , 2008 Mart ayında Lassa katliamını ve bugün Doğu Türkistan’da soykırım yapan vahşi bir güçtür. Unutmayalım ki bu güç Doğu Avrupa’da Kosova’nın bağımsızlığına karşı çıkmıştır. Milos viçin cezalanmasını istememiştir. Afrika’da diktatör KAZZAFİ ve MÜBAREK in tahttan inmesini istememiştir. Suriye’de Esed’in kan dökmesini ve Arakan daki soykırımı örten bir güçtür.
Bu güç dünyaya diktatörlüğü ,Devlet terörünü ,rüşveti ,adaletsizliği yaymak ve bununla kendisinin varlığını sürdürmek isteği olan bir güçtür, bir beladır. Dolayısıyla bu gücü tebrikleyenlerin Doğu türkistanlıların gözyaşlarını ve kendi gelecek nesillerinin kaderlerini gözardı etmemelerine davet ederim.

_ Uygur milli hareketi rehberi Rabia Kadir’den

Leave a Comment

*

*