Çin’in Doğu Türkistan bölgesindeki etnik Kazaklara yönelik baskısının zirve yaptığı dönemde, Kazakistan bu insan hakları ihlallerine ilişkin farkındalığı artırarak bir aktivizm merkezi haline geldi. Ancak son yıllarda korku, bu seslerin çoğunu susturdu.
Kazakistan’ın Zhas Alash gazetesi, Temmuz ayı sonlarında, şu anda Çin’de tutuklu bulunan 22 Kazak aydınının durumunu vurgulayan bir makale yayınladı. Ancak, Kazakistan’daki akrabaları, herhangi bir savunuculuğun sevdiklerinin durumunu daha da kötüleştirebileceğinden korkarak konuşmaktan çok korkuyorlar. Daha önce, Kazak aktivistler kayıp akrabaları adına uluslararası topluma ve Kazak hükümetine başvurmuştu. Ancak Çin’in 2016’da başlattığı sert politikalar, bölgedeki Kazaklara ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik baskıyı yoğunlaştırdı.
Makalede adı geçenler arasında, Çin devletiyle yakın bağları olan ve yetkililere hiçbir zaman muhalefet göstermeyen gazeteciler, öğretmenler ve edebiyatçılar yer alıyor. Ancak, ulusal kimliğin apolitik ifadesi bile, özellikle Doğu Türkistan’da tehlikeli hale geldi.
Bu durum, Çin’in baskılarının derinliğini ve ciddiyetini ve Kazakistan’da bu konuyu çevreleyen sessizliği vurguluyor. Kazak aydınların susturulması ve ailelerinin korkusu, bölgedeki devam eden insan hakları krizini ve bunu açıkça ele alma konusundaki artan tereddütü vurguluyor.
Leave a Comment