Çin’in Uygur Müslümanlarına Yaptığı Zulüm Hakkında Bilmeniz Gereken 15 Şey
Sincan Özerk Uygur Bölgesi, Çin’in 1949’da işgal ettiği, yüz ölçümünün altıda birini kaplayan en büyük bölgesi. Uygur Müslümanları bölgenin etnik nüfusunu oluşturuyor ve bölgeye Doğu Türkistan deniliyor. İşgalinden sonra bile, özgürlük talebi her zaman olduğu gibi hala taze. Hatta Çin hükümetinin Müslümanlara yaptığı baskılardan ötürü büyüyor bile.
Aşağıda Çin otoritelerinin Uygurlara işkence yapmak ve kendi topraklarında huzursuz etmek için uyguladığı yöntemleri listeledik;
1. Zorla Çalışmak Uygurlar İçin Mecburi
Sincan’ın Uygur sakinleri için Hashar adı verilen zorunlu ücretsiz çalıştırma uygulamasına katılmak bir zorunluluk. İşçilerin emeklerinin karşılığı verilmiyor ve hatta yol ve yemek masraflarını bile kendileri karşılamak zorunda kalıyorlar. Bazı durumlarda Uygur aileler, işçi olan aile bireyinin yerine başka bir aile bireyini gönderirse, bunun için ceza ödemek zorunda
kalıyorlar.
2. Çocuklar Da Zorunlu İşçilik İçin Alıkonuluyorlar
Çalışmaya gücü yeten erkek bireyi olmayan aileler de sistemin dışında bırakılmıyor. 70 yaşına kadar kadın ve erkekler ile 12 yaşındaki çocukların da bu uygulamaya katıldığı raporlarda yer alıyor. Uygur ortaokullarındaki çocuklar zaman zaman sınıflarından alınıp, gerekliliği sağlamak için çalışmak zorunda bırakılıyor.
3. Gençler Sosyal Medya Paylaşımlarından Ötürü Tutuklanıyor
Genç Uygurlar sosyal medyada yorum yazdıkları veya İslami video izledikleri için tutuklanabiliyor. Bir defasında 10 yaşındaki bir çocuk bu sebepten ötürü tutuklanıp 10 yıl hapse mahkum edilmişti. Bunun dışında zaten çok fazla insana internet bağlantısı verilmiyor ve polis herhangi birini internetten bir şey izlediği için tutuklayabiliyor! Uygur evleri de huzur bozucu veya aşırı olduğu düşünülen materyaller nedeniyle baskınlara uğrayabiliyor.
4. Müslüman Çiftçilerin Piyasa Fiyatının Altında Ürün Satmaları Gerekiyor
Yasalar, Uygur çiftçilerinin ürünlerini yerel yönetimlere piyasa fiyatının altında satmalarını gerektiriyor. Sonuç olarak, ailelerini geçindirecek yeterli parayı kazanamadıklarından Uygur aileleri aşırı fakirlikle karşı karşıya kalıyor.
5. Tarım Arazilerine Hükümet Tarafından El Konuluyor
Uygurların mallarına ve arazilerine Çin otoritelerince el konulması yaygınlaştı. Bu varlıklar daha sonra Çinli göçmenlere dağıtılıyor. Bu uygulamalara itiraz eden Uygurlar sıklıkla, yargılanmadan “etnik bütünlüğe zarar vermek” suçuyla hüküm giyiyorlar.
6. Uygurlar Ayrımcılığa Uğruyor
Kağıt üzerinde Çinli göçmenler, Uygurlarla eşit gösteriliyor. Ancak gerçekte, Uygur çiftçilerden çok daha fazla hakları var. Çinli göçmenler istedikleri her ürünü ekme özgürlüğüne sahip olmakla kalmayıp, bunun yanında bankadan kredi çekebiliyorlar ve daha geniş su kaynaklarına ulaşma yetkisine sahipler.
7. Bir Adam Sakal Bıraktığı İçin Vuruldu
Sincan’da hiçbir erkeğin sakal bırakmasına izin yok. Sakallarını kesmeyi reddeden Uygur erkekleri sıklıkla taciz edilip gözleri korkutuluyor. Hatta benzer bir olayda bir adam polis tarafından vurulmuştu bile. Çin hükümetine göre sakal bırakmak aşırı uç olmanın bir göstergesi.
8. Çoğu Uygur Temel Haklarını Bilmiyor
Uygur nüfusunun çoğu, özellikle yaşlı nesil, insan hakları konusunda yeterince bilgi sahibi değil, hatta kendi anayasal vatandaşlık haklarını bile bilmiyorlar. Çünkü daha önce bu haklar hiç onlara verilmemiş. Bunun yanında eğitim eksikliği de bu konuda önemli bir rol oynuyor. Çoğu zaman yapılanların kanun olduğu söylenerek sömürülüyorlar.
9. Çin’de İmam Nikahı Kanunen Yasak Kabul Ediliyor
Nisan 2014’te, Çin otoriteleri, sakal bırakma ya da imam nikahı kıyma gibi çeşitli dini uygulamaları rapor eden muhbirler için zaman zaman 50.000 Yuanı (7500 dolar) aşan bir teşvik ödülü sistemi hayata geçirdi. Çin otoriteleri Doğu Türkistan’da dini özgürlüğü yasaklamak için çok sert önlemler alıyor.
10. Müslümanlara Alkol Satması Emrediliyor
Uygur Müslümanları dini sebeplerden ötürü alkol ve sigara kullanmaktan kaçındığı için, Hotan bölgesindeki Çin otoriteleri, ‘dini zayıflatma‘ kampanyası adı altında dükkan sahiplerine alkol ve sigara depolamalarını emretti. Tüm bu uygulamalar hükümetin Uygur Müslümanlarına karşı başlattığı ‘Sert Darbe Vurma Kampanyası‘nın birer parçası.
11. Müslüman İsimleri Yasaklanıyor
Çin hükümeti bölgede Müslüman isimlerini yasakladı. Güvenlik güçleri ev ev gezerek, ebeveynleri çocuklarına verdikleri isimlerin çoğunluğunu Müslüman isimlerin oluşturduğu yasaklı isimler listesindeki 22 isimden birisi olmaması konusunda uyarıyor. Uygur ebeveynler çocuklarının adını bile kendi istedikleri gibi koyamıyor.
12. İmamlar Hapse Atılıyor
Sincan’da hiç kimsenin camilerin dışında Kur’an öğretmesine izin verilmiyor. 18 yaşından küçük çocukların camiye girmesi de yasak. İslam ile alakalı bir şeyler öğretmek yasak. Çoğu zaman aileler evde Kur’an bulundurdukları için bile rahatsız ediliyor. Dini liderler sıklıkla İslamı uyguladıkları için hapis cezasına maruz kalıyor.
13. Her Yıl Ramazan’da Oruç Tutmak Yasaklanıyor
Kutsal Ramazan ayında, Hotan’daki restoranların kapatılması yasak. Çalışanların ise ateizm üzerine yapılan eğitici aktivitelere katılmaları zorunlu. Memurlar, öğrenciler ve daha birçok insanın Ramazanı kutlamasına izin verilmiyor. İnsanları yemeye zorlamak için bu dönemde bölgede yemek yemekle alakalı çeşitli yarışmalar düzenleniyor.
14. Kadınlar Çocuklarını Aldırmaya Zorlanıyor
Hamileliğinin 9. ayında olan kadınlar bile bazı durumlarda Çin’in tek çocuk politikası nedeniyle çocuklarını aldırmaya zorlanabiliyorlar. Sincan’da bu uygulamaya vahşice devam ediliyor ve Uygur kadınlar bazen bu durumdan dolayı evlerini terk etmek zorunda kalıyorlar.
15. Uygurların Çin’den Ayrılmalarına İzin Verilmiyor
2014’te Hotan’daki Çin otoriteleri pasaport sınırlamalarıyla Uygurların yurt içi ve yurt dışı seyahat özgürlüklerini kısıtlamaya başladı. Polisler Uygurların pasaportlarını toplayıp, ofislerde tuttukları ve geri vermedikleri için bu kısıtlamalar daha da artmış durumda. Şu anda Uygurlar için yurt dışına çıkmak, bunun için önce sorguya çekilecekleri ve bu sorgu da tutuklamayla biteceği için neredeyse imkansız.
Kaynak: İdeal Nedio
Leave a Comment