Uygur.net yazarı Mehmet Emin Hazret Çin zulmü altında yıllardır asimilasyona uğrayan Uygur Türkleri ve Doğu Türkistan’nın kurtuluş reçetesini yazdı.
İşte o yazı;
”Günümüzde Uygur Türklerinin ÇKP karşıtı etnik Han Çinlileri gibi “İnternet Devrimi” yapma ortamı ve imkanı bulunmamaktadır. İşgal altındaki Doğu Türkistan’da Çin’in günden güne azgın bir şekilde artan Çin milli zulmüne karşı topyekün isyan etmek ve ayaklanmak Millet olarak ana yurdumuzu Çin katliamı sonucu kendi ölülerimizin gömülü olduğu bir toplu mezara dönüştürmekten başka bir işe yaramayacaktır.
Halkımızın Çin katliamlarından kaçarak komşu,kardeş ve dindaş ülkeler ; Pakistan,Afganistan, Tacikistan,Kırgizistan,Kazakistan, Özbekistan’a kaçarak barınmaları şu an için asla mümkün değildir.Çünkü bu ülkelerin tamamı Çin’in güdümündeki Şanghay İşbirliği Örgütünün üyesidirler. Geçtiğimiz yıllarda Kırgız yönetiminin yaptığı gibi kendilerine sığınmak isteyen Kardeşlerimizin Kırgız ve Uygur olmalarına bakmaksızın toptan öldürmekten çekinmezler.Onlar yapmaz ise,Çin Ordusu bizzat bu katliamları yaparlar. Sığınabildikleri takdirde dahi bu Kardeş ülkeler yıllardan beri yaptıkları gibi bu Uygur,Kazak ve Kırgız Türkü sığınmacı kardeşlerini düşmanları Çin’e teslim etmekten asla çekinmeyeceklerdir.
Bu Durumda Uygurlar Olarak Ne Yapmalıyız ?
Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri olarak Şimdiye kadar olduğu gibi yine koyun sürüsü gibi dağınık, bir birimizden kopuk,tehdit altındaki geleceğimizden tamamen habersiz pervasızca “ Sadece Kendim rahat yaşayayım bu Bana Yeter !” mantığı ile hareket edersek dahi,sonumuz diğer Kardeşlerimiz gibi hemen bir gün eninde sonunda Çinlilerin elinde acı çekerek ölmektir. Ne yaparsak yapalım,nasıl teslim olursak olalım,nasıl ve ne şekilde itaat edersek edelim Çin’in katliamından kurtulabilmemiz asla mümkün değildir. Çin’in bizi yok etmesi ve öldürmesi için Müslüman Uygur kimliğimiz yeter ve artar bile.
Karşılık Hareketinin Adını “ Sukut Etmek – Susmak “ olarak Tanımladım.
Bu Sukut etmek – Susmak eylemi nasıl olacaktır ? hepimizin yakinen bildiğimiz gibi Çin yönetimi Ramazan ayının başlaması ile Doğu Türkistan’ın bütün il,ilçe ve köylerine kadar olan bütün yerleşim birimlerinde sadece Uygurları (etnik Çinlileri değil) 100 binler ve hatta milyonlarca kişiyi büyük meydanlara toplayarak “ İki Yüzlülere Karşı Savaş- ÇKP’ye Sadakat Yemini Etme “ adı ile büyük çaplı ve kalabalık toplantılar ve mitingleri düzenlemektedirler. Çinlilerin Uygurları bu şekilde sürekli aşağılama ve hakaret etme eylemi bu Sukut eylemi için bulunmaz bir fırsat olacaktır.
Uygurlar zorla getirilip toplandıkları bu meydanlardaki büyük ve kalabalık toplantı ve Mitinglerde şunları yapabilirler ;
Milli Sukut Eylemi ve Muhtemel Sonuçları
Bu Hareketin Başarılı Olması İçin Alınacak tedbirler
Benim bu düşünce ve önerilerime Diasporadaki Doğu Türkistan ve Uygur Teşkilatları ile bazı siyasi şahıslar “Doğu Türkistan’da esaretteki Uygur Türklerinin böyle bir eylemi yapabilmeleri asla mümkün değildir.” Diyerek karşı çıkabilir ve beni bu konuda eleştirebilirler.
Bu düşüncede olan Teşkilat ve Siyasetçilere bu konudaki cevabım şudur ; Doğu Türkistan’daki Kardeşlerimiz imkansız denilen bir çok karşılık hareketlerini şimdiye kadar gerçekleştirdiler ve gerçekleştirmeleye de devam ediyorlar.
Bazı Bilgisiz okumayan kara cahiller ile bu düşünce ve önerilerden son derece şaşıran ve tedirgin olan Çin’in diasporadaki vatan haini işbirlikçi casusları beni “Sen Uygurları Toptan Ölüme Göndermek mi İstiyorsun ?” gibi,güya Uygurları korumak istiyormuş sahte roller yaparak ortaya çıkabilirler.
Bugün Doğu Türkistan’da karşılık hareketleri için hiçbir olumlu ortamın olmaması,topluma önderlik edebilecek vatansever aydınlarımızın Hapishanelerde olduğu hepimizce bilinen gerçeklerdir.
Ancak.bütün bu olumsuzluklara rağmen, Müslüman Uygur Türkleri vahşi, acımasız ve yırtıcı bir yabancı işgal ve sömürge yönetiminden kendilerini nasıl koruyabilmelerinin yol,yordam ve çarelerini düşünmeye ve bulmaya mecburdur.
Bizi en çok korkutan ve endişelendiren durum ise, halkımızın dağınıklığı, Milli Hainlerin Kuduz köpeklerden daha azgın kudurmuş olması, Çin işgal asker ve polislerinin Uygur Türklerinin akacak sıcak kanlarına karşı tiryakiliği ve doyumsuz iştihası ve diğer faktörler bu Milli Sukut Hareketi önünde Himalaya dağları gibi aşılması zor bir engel olduğunu ben de çok iyi biliyorum.
Önerim olan bu Milli Sukut Hareketi’nin yaygınlaşması için Çin’in baskı,dayak ve işkenceleri altında kendilerini kaybeden değil, Çin’in dayağından, zulüm ve işkencesinden geçmiş,pişmiş ve dirençli bir Uygur toplumu oluşması gerekir.
Özellikle güney bölgelerinde Çin yönetiminin en sert ve en acımasız baskı ve zulmüne maruz kalan Uygur Kardeşlerimiz kendi mevcudiyetlerini kimlikleri ile birlikte koruyabilmek için bu harekete katılmaya mecburdurlar.
Köyler, İlçeler ve kentler ve benzeri yerleşim birimlerinde Çin yönetimi adına görev yapan Uygur asıllı Polisler ile Yardımcı Polisler biz Uygur Türklerinin öz evlatlarıdırlar. Onların de bu milli sukut hareketine katılmaları sağlanmalıdır.
Ömrünü bugüne kadar Çin’e hizmet ve sadaket ile geçirmiş ancak,bugün “İki yüzlülük” suçlaması ile damgalanan ,onuru zedelenen,açık hava toplantılarında tek başına sahneye çıkarılarak kendi kendini eleştirmeye ve hakarete zorlanan, üstelik Çin’in maaşlı ve tasmalı Fedai ve aktifleri tarafından hakaret ve suçlmalara maruz kalan ve sonunda da işten atılan Uygur bürokrat ve aydınları için bu hareket en son ve en iyi fırsat olarak ortaya çıkmaktadır.
Aşağılanmış ve onurları zedelenmiş ancak çok deneyimli Uygur Aydınları için artık ömürlerinin son demlerinde mevcut yetenek ve maharetlerini,kalan yetki ve nüfuzlarını kullanarak öz Milletini bu Sukut Hareketi’ne teşvik ve bu harekete önderlik etmeleri gerekir.Bu yıllarca kendi Milletine ihanet eden Uygur Aydınları bunca yıllık günahlarını ancak bu şekilde tevbe edebilirler ve halkından de bu şekilde kendilerini affettirebilirler. kendileri için bulunmaz bir fırsat olan bu durumu çok iyi değerlendirmelidirler.
Hayatını Çin’i övmek ve ona hizmet ile geçiren Uygur memurlar, Uygur Türklerinin milli varlıklarını korumaları noktasındaki bu eylemlerinde büyük fedakarlıklar yapacaklarına inanıyor ve güveniyorum. Böyle düşünen Uygur aydınlarının sayılarının da az olmadığını biliyorum.
Bu Milli Sukut Hareketi birden bire ve aynı anda başlamayabilir.Ancak,bir kez başladıktan sonra tez zamanda bütün ülke genelinde yaygınlaşır.Bu durumda Çin işgal yönetimi Uygurları Toptan Katliam yaparak yok etmek amaçlı planlarını geciktirebilirler.
Uygur Türklerinin esas gücü ve kudreti yabancı ülkelerde asla değildir. Bu güç tam olarak Doğu Türkistan topraklarında ve bu topraklar üzerinde yaşayan aziz halkımız ile birlikte ve onlarla iç içe ve beraberdir.
Benim bu düşünce ,öneri ve girişimimin Doğu Türkistan’daki cesur ve aziz halkımın bilgisine tan rüzgarları aracılığı ile ulaşacağına yürekten inanıyorum.
Ana Vatan toprağı Doğu Türkistan’ımızda yaşayanlar ve bu topraklara tüm imkanları ile sahip olmaya çalışanlar için ana vatanın vereceği güç ve kudret ilahi bir güçtür ve sonsuzdur.Bu ilahi güç ve kudretin eşi ve benzeri asla yoktur.
Tüm siyası çalkantı ve fırtınalara karşı Uluğ Tanrı dağlarının yüksek zirvelerinde bulunan asırlık serviler gibi dimdik, gururlu ve asla boynunu bükmeyen gün geçtikçe yeni dallar veren ve yeşeren cesur ve kahraman Uygur Türkü Kardeşlerime selam olsun !
Sizleri Yaradanımız ve tek dayanağımız ve koruyucumuz Allah Taala’ya emanet ediyorum !”
Kaynak: Yeni Akit
Leave a Comment